Yetersiz beslenme daha ana rahminde başlıyor!
Bu “bereketli topraklar” üzerinde açlık yaşanıyor. Doymak, beslenmek değildir.
Çocuklar, gençler yeterli ve sağlıklı beslenemiyorlar. Bu beyinlerini, zekâlarını olumsuz etkiliyor.
Zekâ düzeyi oldukça düşük bir toplum oluşturuldu.
Eğitim dedikleri de Orta Çağ dogmalarıyla ve kendi safsatalarıyla beyinlerin yıkanmasından başka bir şey değildir.
TV’lerin yaptırdıkları sokak röportajlarında insanlarımız acınacak cahilliklerini izliyorsunuz.
Oysa dünya yeni bir devrim sürecinde. Dijital Devrim ile üretim araçları da değişti üretici güçlerin nitelikleri de…
Sanayi Devrimi’ni kaçırmış olmanın bedelini ödüyoruz. Ülkemiz sömürgeleştirilirken insanlarımız köleleştiriliyorlar. Veriler bu durumu kanıtlıyor.
Siyasilerimiz neler yapıyorlar?
Sömürgecilerin kredi ve yardım bataklığında halay çekiyorlar. Hep birlikte ve omuz omuzalar.
Yeni bir Anayasa yapacaklarmış! Yumuşamaymış!..
Aldatmaca, yutturmaca bunlar. Toplumsal basıncı düşürmek amaçları. Yani, “halkın gazını almak” alıyorlar da.
Yerel seçim sonuçları halkın ne istediğini ortaya koydu. İnsanca, hakça; barış içinde ve birlikte yaşamak!
Erken seçimden başka yolu yok! Gecikmeden ve derhal…
İktidarım diyenler meşruiyetlerini kaybetmişlerdir. Yönetemiyorlar. Saçmalıyorlar. Tutarlı değiller.
Dün nas diyenler şimdi aynen İMF politikalarını andıran uygulamaları allayıp pulluyorlar.
Millet açlık ve yoksulluk içinde. “En büyük şiddet yoksulluktur!”
“Peygamber efendimiz yemeğini sulu ve bolca ekmek banarak yerdi…” diyenlerin yedi makam arabası var. Bir arabasının günlük kirası iki buçuk emekli aylığı!
Evet, meşruiyetini kaybetmiş bu iktidarla hiçbir uzlaşı ve görüşme yapılmadan erken seçime gidilmelidir!
Ama “Anayasa’ya aykırı olduğunu bile bile oy verenler” ile bu iş olabilir mi?
O zaman ne yapılmalı?