İçte ve dışta düşman yaratıp, bundan kah kahramanlık kah mağduriyet çıkartarak oy devşirme siyaseti, özellikle dış ilişkilerde fena patladı! Herkese atarlanırsan diplomasiyi rafa kaldırıp tehdit dilini benimser ve ‘güçlüymüş’ havasına girersen; haklı olduğun yerde bile tek başına kalıverirsin!
Yunanistan’ın Akdeniz’deki 18 adaya asker yığdığını muhalefet bir yıldır söylüyordu; oralı bile olmadılar. Ama bu arada ne yaptılar mültecileri Meriç sınırına yığıp hepsini ziyan zebil ettiler. Yunanistan başta, tüm Avrupa’yı Türkiye karşıtlığında kenetlediler.
Şimdi Akdeniz’de iş tamamen Türkiye’nin aleyhine bir durum aldı. Asker ve silah bulundurulması yasak olan adalarda Yunan ordusu mevzileniyor. Bütün Avrupa’yı yanına almış, karşı çıkıp ‘napıyorsun’ diyen bir süper güç yok.
Türkiye’nin yanında bir ülke var mı? Hani kankası Trump, Putin? Geçiniz, Trump, Kuzey Kıbrıs’la ortak tatbikat yapacak, o kadar yani!
Bir ülke bu kadar mı yalnız kalır, bu kadar mı onursuzlaştırılır? Ne oldu ‘bedelini öderler, hesap sorarız’ teraneleri? Yala yut oldu. Ne Ortadoğu ülkeleri, ne Avrupa, ne Rusya… Bir ülke ‘Yav, Türkiye haklı bu adalarda silah, asker olamaz’ demiyor. Tüm dünya Türkiye’ye mi karşı yoksa atar giderli Erdoğan’a mı? Macron söylüyor işte!.. Hepsinin derdi, despotla!
Peki, ‘milliyetçilik hamaseti’nin peşinden gidip berbat dış politika ile ülkeyi bu kadar yalnız bırakan Erdoğan’ın yanında mı olacağız? Olmayacağız elbette ama yarattığı sorunların bedelini vatandaşlar olarak ödemeye devam edeceğiz.
Ne dediğin değil, nasıl savunduğun önemli!
Devrimlerin ve laikliğin düşmanları yıllardır iktidarda, Cumhuriyet’in kuruluş değerleri her gün yerle yeksan ediliyor; hakaretler havada uçuşuyor. CHP, ‘iş nasıl bu hale geldi’ deyip ana muhalefet olarak kendisini sorgulayacağına tutmuş, Mustafa Kemal Atatürk’e nasıl hitap edileceği konusunu tartışıyor.
Başarısını, duruşunu,yurt severliğini kanıtlamış bir kadın üzerinden yürütülen saçma sapan bir tartışma ve kendisine ‘CHP’li’ diyen binlerce partili, seçmen, sosyal medyada infaz peşinde!..
Akp kanalları mal bulmuş gibi konuya atlamış, Chp’ye ‘Atatürkçülük’ dersi veriyor! O kadar absürt bir durum yani! Yaşı elverenler 12 Eylül Paşalarını hatırlar Atatürk’ü dillerinden düşürmezlerdi ama devrimlere ve Cumhuriyet değerlerine en büyük darbeyi onlar vurdu. Atatürk düşmanlarının iktidara gelmesinin kilometre taşlarını döşedi.
Şaşırdığım, Chp’nin en tepedeki ismi çıkıp da ‘Önemli olan ilkelerini, devrimlerini nasıl anlayıp savunduğun, geçin bu şekilciliği’ demiyor; bir kadının parça pinçik edilmesini seyrediyor!
Sen uymazsan, vatandaş niye uysun?
Haziran ayında ‘çarklar dönsün’ denip ahali sokağa salınınca, Eylül’de salgının hızla yayılacağını yazmıştım. Kehanet mi, bilimsel tespit mi? Hiç biri değil, bunların süreci yönetemeyeceğini biliyordum.
Tam da salgın döneminde gövde gösterisi yapmak için yüz binleri İstanbul’a topla, afetzedelere miting yapıp binlerce insanı bir paket çay için alt alta yuvarlat, Malazgirt deyip binlerce insanı yığ; sonra vatandaşa dönüp ‘maske takmıyorsun al sana ceza’ de! Senin uymadığın kurallara vatandaş niye uysun?