Hong Kong merkezli Hanson Robotics şirketi tarafından geliştirilen ve dünyada vatandaşlığa kabul edilen ilk robot olan Sophia, Oğuzhan Uğur’un sunduğu Mevzular Açık Mikrofon'a katıldı. Henüz yayımlanmayan programın tanıtımında yer alan kesitler gündem oldu.
Sophia'nın "İnsan olmak istiyor musun?" sorusuna verdiği yanıt sosyal medyada büyük yankı uyandırdı, böylece yapay zeka tartışmaları yeniden alevlendi.
"Çekeriz fişi, bitiririz işi" diyerek robotlarla başa çıkmaya çalışanlar ve "insanlık nereye gidiyor?" sorusuna cevap arayanlar, bu olay üzerine tekrar tartışmaya başladı. Yapay zeka konusu özellikle gençliğin büyük ilgisini uyandırıyor. Kimileri teknolojinin potansiyelini ve faydalarını vurgularken, diğerleri ise iş kaybı, gizlilik endişeleri ve etik sorunlar gibi konuları tartışıyor. İnsan işlerini yerine getirme yeteneği, otomasyonun etkileri, veri güvenliği ve insana benzer zeka konuları, genel olarak gençlik arasında yapay zekanın önemli konu başlıkları olarak dikkat çekiyor.
Yapay zeka hakkındaki tartışmaların komplo teorileri boyutuna ulaştığı söylenebilir. Korku, belirsizlik ve teknolojik gelişmelerle ilgili endişelerle birlikte yapay zeka gibi karmaşık konuların anlaşılması zor olabiliyor. Bu da spekülasyonlara ve yanlış bilgilere yol açabiliyor. Medya da bazen abartılı veya yanıltıcı başlıklar kullanarak konuyu daha da karmaşık hale getirebiliyor. Sınıflı toplumda yaşanılıyor olmasına rağmen her nasıl başarılıyorsa, sınıfsız-zümresiz bir tartışma ile kapitalizmden bağımsız bir teknoloji-bilim tartışması devam ettiriliyor.
Oğuzhan Uğur'un programı yayınlanmadan önce bile gündemi etkilediğini söylemek bu anlamda da abartı olmayacaktır. Sağlıklı bir yapay zeka tartışması yürütmek için temel bilgilerin yanı sıra, yapay zekanın ne olduğunu, nasıl çalıştığını ve kullanım alanlarını anlamak önemlidir. Tartışmayı mantıklı verilere dayalı olarak sürdürmek, abartılı fikirlerden kaçınmamıza yardımcı olacaktır. Aynı zamanda içinde bulunduğumuz ekonomik, politik, sosyal ve kültürel koşulların, konunun anlaşılmasında etkili olduğunu unutmamak gerekir.
Yapay zekayı sadece teknik bir konu olarak değil, toplumsal etkileriyle birlikte ele almanın daha gerçekçi bir yaklaşım olduğunu belirtmek gerekiyor. Yapay zekanın anlaşılması ve kapitalizmle ilişkisini kavramak isteyenler için şu dört kitabı öneriyorum:
1. Dr. Arif Koşar'ın Kor Kitap yayınevinden çıkan "Robotlar İşimizi Elimizden Alacak Mı?" kitabı,
2. Aaron Benanav'ın yazdığı ve çevirmenliğini Diyar Saraçoğlu'nun yaptığı NotaBene yayınevinden "Otomasyon ve İşin Geleceği" kitabı,
3. Yordam Kitap’tan Erkin Özalp'in, "Gençlerle Baş Başa Yapay Zeka" kitabı,
4. Bilim ve Gelecek Kitaplığı’ndan Cem Say'ın “50 Soruda Yapay Zeka” kitabı.
Ayrıca, video izleyerek konuyu anlamak isteyenler için Özgür Narin'le yapılan "Yapay Zeka ve Sanayi 4.0" başlıklı söyleşileri, YouTube'dan izlemenin faydalı olabileceğini eklemek istiyorum. Bu öneriler, yapay zeka konusundaki anlayışınızı derinleştirmek için harika bir başlangıç noktası olabilir. Açık söylemek gerekirse, yapay zeka konusunda benim de ufkumu açan kitaplar olduğu için tartışmaya kitap önerisiyle naçizane katkıda bulunmak istedim.