Merkez Bankası’nın açıkladığı ‘’konut fiyat artış endeksi’’ne göre; İzmir’de Haziran 2023’de konut fiyatları bir önceki yılın aynı ayına yıllık bazda kıyasla yüzde yüz oranında arttı.
Bu artış; Ankara’ da yüzde 106, İstanbul’ da da yüzde 85.1 oldu.
Bu arada; Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TUİK) verilerine göre de Haziran 2023‘de konut satışları bir önceki aya göre yüzde 44.4 oranında azaldı.
Yabancıya satış yüzde 69, ipotekli satışlarda yüzde 66.8 oranında geriledi.
Öte yandan; Merkez Bankası da, konut fiyatlarının Mayıs 2023’de yüzde 3.6 ,yıllık bazda da yüzde 104 arttığını açıkladı.
Öte yandan; mevduat faizleri düştü, buna karşılık kredi faizleri arttı, kredi muslukları da ciddi bir şekilde kısıldı.
Buna karşılık; Mart ayında yüzde 16 seviyesinde olan konut kredi faizleri yüzde 32.58 ile 20 yılın zirvesine ulaştı.
Bu tablo karşısında iktidar; vergileri yükseltiyor, ancak giderleri kısmıyor, tasarruf etmiyor.
Böylece; uygulanan ‘’acı reçete’’nin acısını toplum iliklerine kadar hissediyor.
Henüz ortada da ’’şifa’’ getirecek bir ‘’reçete’’ gözükmüyor.
Bu tablo bize, konuta erişimin her geçen gün biraz daha zorlaştığını, barınma krizinin giderek derinleştiğini ve toplumsal huzuru tehdit edecek bir boyut kazandığını gösteriyor.
ÇÖZÜM NE?
Sosyal devletin en önemli görevlerinden biri de; vatandaşına korkusuz, endişesiz yaşayabileceği sağlıklı bir ‘’barınma’’ ortamını hazırlamaktır.
Kaldı ki; barınma en temel insan hakları bağlamındadır. Mevcut durumda; Merkez Bankası’nın politika faiz artırımı ve parasal sıkılaştırma adımları; konut kredi faizlerini zirveye çıkardı.
Bugünkü koşullarda, KONUT KREDİSİ ÇÖZÜM OLMAKTAN ÇIKTI.
Böylece; yüksek enflasyon ve dövizdeki dalgalanmalar, kontrolden çıkan ve ‘’sosyal patlama’’ sinyalleri veren konut ve kira artışları karşısında vatandaşlar eziliyor.
Gelinen noktada barınma krizi; toplumun ve mikro bazda ailelerin huzurunu, psikolojisini bozuyor, sosyal gerginliği tetikliyor.
Böylece; konut kredileri artık çözüm olmaktan çıktığına göre, çözüm; konut maliyetini düşürmek, konut arzını artırmak, dar ve sabit gelirlilerin konuta erişimini kolaylaştırmak olarak formüle edilebilir.
Çözümün ilk adımı da; kooperatifler özendirilerek dar ve sabit gelirlerin ‘’ev sahibi’’ olmaları kolaylaştırılabilir.
Bunun için de; belediyeler, kooperatiflere imarlı, altyapılı konut arsaları üretmeli ve merkezi yönetim de, ’’KONUT DESTEK PAKETİ’’ ile vatandaşın ‘’KONUT HAKKI’’na cevap vermelidir.
SONUÇ OLARAK: Barınma hakkı; ötelenemez temek insan haklarındandır.