Bir partinin yerel yönetimler için aday göstereceği kişilerin parti üyelerinin oyları ile belirlenmesi gerekir.
Cumhuriyet Halk Partisi’nin son kurultayında değişim vaadiyle genel başkan seçilen Özgür Özel de söz konusu kurultayda bu yöntemin altını çizip, Partinin genel başkanı olarak ön seçimin teminatı olacağını belirtmişti. Bu söz, Mart 2024’te gerçekleşecek yerel seçimler için CHP’den aday olmak isteyenlerin sayısında önemli bir artışa yol açtı. İzmir’de 2 bin 500 civarında belediye başkanlığı ve belediye meclis üyeliği adaylığı başvurusu yapıldı. Örneğin; Karşıyaka’da 28 kişi Belediye Başkanlığı için aday adaylığı başvurusunda bulundu. Bu sayı 2019 yerel seçiminde 12’ydi.
Aday adaylığı süreci devam ederken, Özel’in, seçim takviminin sıkışıklığını da ileri sürerek, ön seçim sözünden yavaş yavaş döndüğü görülmeye başlandı. Ön seçim yerine anketlerin ve temayülün dikkate alınacağı ifade edildi. Özel’in tavrındaki değişiklik geniş bir kesimde hayal kırıklığı yarattı ama insanlar ahlaki erozyona, siyasette verilen sözlerden geri dönülmesine, pişkinliğe, manipüle olmaya ve istismar edilmeye o kadar alışmış durumdalar ki bu duruma kısa sürede adapte oldular. Karşıyaka’da en az 20’şer bin TL. ödeyerek adaylık başvurusu yapan 28 CHP üyesi muğlak bir aday belirleme ortamında kendilerine göre bir tanıtım kampanyasına giriştiler. Afişler, broşürler basıldı, vapur iskelelerinde, taksi duraklarında, çarşılarda tanıtımlar yapıldı, kahvaltılar düzenlendi. Tabii bu arada CHP Genel Merkezi de ihmal edilmedi. Ankara’ya yapılan ziyaretlerde kulis faaliyeti yapıldı, Genel Merkez yetkilileri ile görüşülerek destekleri alınmaya çalışıldı.
Karşıyaka’da CHP aday adaylarının hangisinin ön plana çıktığını gösteren bir anket yapıldığına dair bir bilgi yok. Sadece, Genel Merkezin görevlendirdiği Muğla Milletvekili Gizem Özcan ile Parti Meclisi Üyesi Mehmet Alkım Denizaslanı’nın söz konusu adaylarla 15-30 dakika civarında süren mülakatlar gerçekleştirdiği biliniyor. Bu mülakatları yapanların mülakat yapmada ne kadar yetkin oldukları, Karşıyaka’daki siyasi ortamı ne kadar tanıdıkları, hazırladıkları raporlara ne kadar güvenilebileceği tartışılır.
Behice Yıldız İşçimenler ve Cemil Tugay hangi kriterlere göre aday gösterildi?
Ocak ayı sonunda CHP Genel Merkezi’nin parti üyesi olmayan, yukarıda belirtilen süreçlerde yer almayan Behice Yıldız İşçimenler’i Karşıyaka Belediye Başkan adayı olarak göstermesi şok etkisi yarattı. Çünkü İşçimenler CHP üyesi olmadığı gibi, 2018’de İyi Parti’den milletvekili adayı olmuştu.
Bu durumda İşçimenler’in hangi kritere göre CHP Karşıyaka belediye başkan adayı olarak tercih edildiği sorusu ön plana çıkıyor. Ön seçimle mi? Hayır. Çünkü Özçimenler CHP üyesi bile değil. Anket mi? Anket yapılmış olsa bile İşçimenler’in böyle bir anketi önde tamamlayamayacağını ön görmek için siyaset bilimi profesörü olmaya gerek yok. Geriye mülakat kalıyor. Ama İşçimenler aday adaylarına uygulanan mülakatta da yer almadı.
Hiç şüphesiz, İşçimenler’in neye göre aday olduğu sorusuna siyaset bilimi, sosyal bilimler ve sağduyu çerçevesinde bir cevap bulmak çok zor. Böyle bir cevabın aranmasının fazla iyi niyetlilik olduğu, aslında ortada örgütsel, ideolojik bir mücadelenin ya da çalışmanın olmadığı, asıl mücadelenin şehrin rantını kapmak olduğu, karmaşık bir ilişkiler ağının mevcut olduğu yönünde pek çok yorum ve değerlendirme yapılıyor. CHP Karşıyaka örgütüne verilen mesaj da çok kötü: “Aranızda Karşıyaka belediye başkanlığı yapabilecek bir kimse yok. Onun için dışardan birini getiriyoruz”.
Cemil Tugay ise parti örgütünde çalışmış bir CHP üyesi olarak 2019’da Karşıyaka Belediye Başkanlığı’na aday gösterildi, seçildi ve Karşıyaka Belediye Başkanı oldu. Görevi süresince İzmir’in diğer belediye başkanları gibi performansını etkileyecek önemli problemlerle mücadele etti. Covid 19 pandemisi, 30 Ekim 2020 depremi ve muhalefet belediyesi olmak gerçek potansiyelini ortaya koymasını engelledi. Efsane bir belediye başkanı olamadı ama Karşıyaka Belediyesi üzerinde bir şaibe yaratmadan görevini tamamladı. Yeniden aday gösterilmesi ve beş yıl daha Karşıyaka Belediye Başkanlığı yapması bu görevdeki tecrübesini de kullanarak, gerçek potansiyelini ortaya koymasını ve kendini ispatlamasını sağlayabilecekti. Ama Parti, Tugay’ın yaşadığı zorlukları yaşayarak gerçek potansiyelini ortaya koyamayan ama ikinci bir dönemde daha başarılı olma ihtimali yüksek olan Tunç Soyer’in yerine Cemil Tugay’ı İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne aday gösterdi.
Peki Tugay hangi kritere göre CHP’nin İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı adayı olarak gösterildi? Ön seçim mi? Hayır. Anket mi? Hayır. Tugay’ın aday gösterilmesinde kriterin CHP’nin son kurultayında Özel’e verdiği destek olduğu söyleniyor. Modern bir parti böyle mi aday belirler?
CHP, olağanüstü bir lider tarafından kurulan ve yüz yıllık geçmişi olan bir parti. Kurumsallık düzeyi diğer partilerden fersah fersah ilerde olması gerekirken “değişim” kelimesi alet edilerek İzmir gibi önemli bir şehirde keyfi bir aday belirleme süreci yürütülmüş olması nasıl bir miras devralındığının farkında olunmadığı izlenimi yaratıyor. Bu durum, ülkenin geleceği ile ilgili beklentiler üzerinde de olumsuz bir etki yaratıyor.