Gaziemir Belediye Başkanı Halil Arda, sadece beldesini ve İzmir’i değil tüm ülke için mücadelesini sürdürüyor. Başkan Arda, kararlı ve dik duruyor. Gaziemir’ in orta yerine saklı gizli gömülen nükleer atıklara karşı mücadelesini sürdürüyor.
Belediye Başkanı’nın çağrısıyla yapılan toplantıda TMMOB- İl Koordinasyon Kurulu, Çevre Mühendisleri Odası, Kimya Mühendisleri Odası Başkanları, Dr. Ahmet Güler ve Ekoloji mücadelelerimizin yılmaz savunucusu Av. Arif Ali Cangı hazır bulundular.
Oldukça verimli ve olumlu toplantıda, ülkemize kaçak ve haince sokulan bu nükleer atıklarla ilgili neler yapılacağı ve nasıl bir yöntem izleneceği belirlendi. Başkan gerçekten çok kararlı. Destekçileri de mutlaka hep yanında olacaklar; bu besbelli.
Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nın daha daha büyük ve önemli işleri olduğu için temsilcileri yoktu toplantıda. Şimdi Çeşme Turizm Projesi gibi yağma ve talan projesiyle bile ilgilenilemezken sırası mıydı kaçak nükleer atıkların? Hem de bu yoğunlukta! Kültürpark’ı ham ettirme projeleri varken hele...
TMMOB-İKK, ÇMO, KMO her zamanki gibi halkın tarafında olma tutarlığındaydı. Bilimsel, teknik ve mesleksel birikimlerini, yasaların kendilerine verdiği görev, yetki ve sorumlulukla yerine getiriyor ve getirecektir.
Av. Arif Ali Cangı zaten hazır. Ekoloji mücadelemizin yılmaz savunucusu, tüm ülkemizde olduğu gibi Gaziemir’de de yıllardır peşinde olduğu bu nükleer atıklara karşı hukuksal desteği ve yol göstericiliğiyle var.
Bu konu sadece Gaziemir’in ve İzmir’ in sorunu değildir! Ülkemize, yasadışı yollarla nükleer atıklar sokuluyor. Türkiye nükleer çöplük olma yolunda hızla ilerliyor. Irak savaşından kullanılan düşük yoğunluklu plütonyumlu nükleer bombalardan etkilenen askeri hurdalar da ülkemize sokuldu. İskenderun’da elektrikli ark ocağı yöntemiyle hurdalardan demir çelik üretilen tesislerde işlendi bunlar. Ya işçiler ve çevre ne oldu? Ekolojik yıkım ne boyuttaydı?
Avrupa’nın tehlikeli atık ve nükleer çöplüğü yapılıyoruz! Ekonomik yıkımla da bunun yolu iyice açılıyor. Avrupa Birliği üyesi olma hayali ve yalanıyla kandırılıyoruz. Ülkemizi Avrupa’nın Harmandalı’sı yaptılar ve devam ediyorlar. Nasıl tüm İzmir’in çöpü Harmandalı’ya gömülüyorsa Avrupa’nın da tüm pisliği, gideremediği ve gideremeyeceği tehlikeli ve nükleer atıkları da ülkemize gömülüyor.
Hangi ülkelerden getiriliyor, nereden ve hangi yöntem ile ülkemize sokuluyor, kimler işbirlikçileri? Siyasal çok büyük destek olmadan gerçekleşebilir mi bu nükleer kaçakçılık? Kimler, neden korunuyorlar? Sorularımıza neden yanıt verilmiyor?
Sen de sor İzmir! Sen de sor Türkiye!