Harmandalı’da facianın eli kulağında!
Harmandalı Katı Atık Depolama Tesisleri, Harmandalı’daki heyelan bölgesindedir.
Depolama kapasitesini aşalı da yıllar olmuştur. Ancak, evsel atık üretilen ilçelerin hiçbiri kendi sınırları içinde bu atıkların depolanmasını istemiyorlar.
Peki, İzmir’de oluşan katı atıkları nereye depolayacağız? İtiraz edenlerin bu sorunun çözümü için önerileri nelerdir?
Her ilçede üretilen bu atıkları nedense kimseler kendi yaşam alanları içerisinde istemiyorlar. Ama bir başka ilçedeki ve afete gebe alana taşınıp dökülmesini de içlerine sindiriyorlar. Bu ne kadar adil ve ahlâklı bir tutumdur?

Çok ucuzundan şöyle desem: Her ilçe kendi evsel katı atıklarını kendi yaşam alanları içinde depolasın’
Bu ne teknik ne ekonomik ne de ekolojik olarak doğru bir öneri değildir. Üstelik bu iş yasalarla görev, yetki ve sorumluluklarıyla tanımlanarak Büyükşehir Belediyelerine yüklenmiştir.

İzmir Büyükşehir Belediyesi’ndeki görevli, yetkili ve sorumlu olan uzmanlarca; başta en yetkili bürokratlar olmak üzere, sorunun çözümü için çalışmalar yürütülmektedir.

İzlediği politikaları ve özellikle Kültürpark’ımıza karşı icraatlarını hiçbir şekilde beğenmediğim İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı bile Harmandalı’daki soruna, her an gerçekleşebilecek faciaya karşı hem dikkat çekiyor hem de her türlü olanağı kullanarak çözüm üretmeye gayret ediyor. Önerileri gerçekçi ve uygulanabilirdir. Ama unutmayın, Kültürpark’ın bu şekildeki kullanımına asla desteğim yoktur!

Başkanı kim engelliyor? Yüzeysel düşünülürse Tarım İl Müdürlüğü’nün olumsuz raporu var. Üstelik önceden olumlu görüş vermiş olmasına rağmen!
Elbette bir devlet memuru olan Müdürün, İzmir’in seçilmiş Belediye Başkanı’nı böylesi engellemeye gücü yetmez.

Esas engelleyenler merkezi iktidar sahipleridir. Amaçları, muhalifleri olan partilerin belediyelerinin her olumlu işlerine taş koyarak, onları yıpratmaktır.
Yerel seçimler öncesinde Türkiye’deki tüm muhalif belediyelerin sıkıntıları, bu ahlâka ve yasalara aykırı engellemelerdir.

Bir bakanın açık açık “…sorununuz, bize yakın belediye başkanının seçilmesiyle çözülür…” dediğini bile duyduk. Çözülmesi gereken sorun, depremden olumsuz etkilenecek okul binasına aitti…

Bir yandan kışkırtılmış halk bir yandan da yönetim anlayışları, iktidarı kullanışları bizlerin toplumsal ve siyasal ahlâk anlayışımıza uymayan siyasi erk sahipleriyle onların atadıkları emirlerindeki bürokratlar…

Halkın istemlerini dikkate alıyorlardıysa, Akbelen Ormanları için direnen halkın istemlerini neden dikkate almıyorlar?
Üstelik sanki düşman bir ülkenin saldırısından koruyormuşçasına, yok etikleri ormanlık alanın etrafını jiletli tellerle çevirtip, jandarmayla çembere aldırıyorlar. Anayasal haklarını kullananlardan ve görevlerini yârine getiren halktan mı korkuyorlar?

Harmandalı, heyelan bölgesindedir ve İzmir’in ilçelerinden gelen evsel katı atıkların baskısı da bu riski artırmaktadır.
Önümüz yağışların başlayacağı mevsimlerdir. Yağışların heyelanlara nasıl da sebep olduklarını özellikle Karadeniz Bölgesi’nden biliyoruz.
Bu engellemelerle, Harmandalı’daki sorunun çözülmesi geciktirilirse sorumlusu kışkırtılan yöre halkları, merkezi iktidar ve onun atadığı emrindeki bürokratlardır.
Bizler de sorunun çözümüne destek vermez, sessiz kalırsak vicdanlarımızın sesi, “Harmandalı Faciasında” kaybettiklerimizin feryatlarını bastıracak şekilde bizi rahat bırakmaz.
Eğer vicdanlarımız varsa…