Ak Parti Genel Başkanı Erdoğan, İbn Haldun Üniversitesi’nin eğitim yılı açılışında yaptığı konuşmada, “Gerçek iktidarın fikri iktidar olduğunu iyi biliyoruz. Fikri iktidarımızı da hâlâ tesis edemediğimiz kanaatindeyim” demiş. Yirmi yıla yakın süredir ülkeyi yöneten, son beş yılda kendisini her şeyi yapmaya muktedir gören bir iktidar için hazin bir tespit ve yenilgi ilanı.
İdeolojik zemini olmayan, toplum ve ülke için hayali, ülküsü bulunmayan siyasi partiler bir dönem için yönetimi elde tutabilir. Ancak bu durum onları gerçek anlamda iktidar yapmaz. Topluma nüfuz edecek bir fikri, bir hayali ve ülküyü oluşturmak için düşünen ve üreten kadrolara ihtiyaç vardır.
Düşünen ve üreten kadrolar nasıl ortaya çıkar? Aykırı düşünen hiç kimseye var olma şansının tanınmadığı bir ortamda, üniversiteleri bilim üreten yerler olmaktan çıkarıp eş, dost ve akrabalar için iş kapısı haline getirenler nasıl fikir üretebilir ki?
Erdoğan konuşmasında “18 yılda eğitim ve öğretimde, kültürde arzu ettiğimiz ilerlemeyi sağlayamadık” demiş. Öğretmenlere sizden ‘fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller’ istiyorum diyemeyenler eğitimde ilerlemeyi nasıl sağlayabilir? Üniversitelerde bilim üreten hocaların büyük bir kısmını türlü bahanelerle atan, “Benim fikirlerimle bilim çatışırsa bilimi seçin” diyemeyen, kendisi gibi düşünmeyen herkesi terörist olarak yaftalayan bir yönetim anlayışı hüküm sürerken ortaya çıkan sonuç neden şaşırtıcı olsun? Bilimsel eğitimi bir kenara bırakıp, çocukları tarikatların elinde heba edilen bir ülkede eğitim ve kültür hayatı başka nereye varabilir ki?
Özgür ve aykırı düşünemeyen, her taşın altında bir dış mihrak arayıp, büyük resmi görmek palavralarıyla dünyayı ve hayatı anlamlandırmaya çalışanların fikri iktidarı yaratacak fikirler, ideolojiler üretmesi, var olanları geliştirmesi ve yaygınlaştırması beklenemez. Özgür düşüncenin, laik ve bilimsel eğitimin olmadığı yerde fikir de kültür de sanat da gelişemez.
Cumhuriyetin ortaya koyduğu ülküyü, gelecek hayalini ve hedeflerini ‘batı taklitçiliği’ diye hafife alanların geldiği yer burası oldu. Cumhuriyetin ortaya koyduğu idealleri yıkmaya çalışanlar ne bunu başarabildiler ne de o ideallerin yerine başka idealler koyabildiler.
Siyasi iktidarları ne kadar sürerse sürsün, topluma yönelik baskıyı ne kadar arttırırlarsa arttırsınlar Anadolu’nun genlerinde, binlerce yıllık tarihinde ve hayatın durdurulamaz akışında karşılığı bulunmayanların, Vahhabi Arap kültürünün farklı sürümlerini toplumun önüne kültür diye koyanların fikri iktidarları hiçbir zaman var olamayacaktır. Fikren iktidar olamayanların siyasi iktidarları da uzun sürmeyecektir.