Tuncay Özkan’ın 2 Ocak 2019’da attığı bir tweet var. “Kendisi Büyükelçi, kardeşi milletvekili, kızı Sarayda danışman. Merve Kavakçı’nın neredeyse tüm yakınları devlette yönetici! Millet iş bulamaz, aman onların aile saadeti bozulmasın!
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminde, 31 Mart 2019’da Kavakçıların aile saadeti bozuluyordu ancak hiçbir şey olmasa bile kesinlikle bir şey oldu ama biz fark edemedik” dediler, seçim yenilendi. 23 Haziranda bir kez daha seçimi kaybeden AKP’nin keyfi iyice kaçtı.
Tuncay Özkan’ın seçim öncesi gündeme getirdiği konu, İBB içinde biraz eşelenince, altından milyar liraların bankamatikçilere, Bilal Erdoğan’ın kontrol ettiği veya desteklediği örgütlere ve bursçulara gittiği anlaşıldı.
Burslar, son dönemin tartışılan konusu. Özetle İstanbul Büyükşehir Belediyesinde, AKP döneminde 34 kişiye toplam 61 milyon 499 bin 893 TL burs verilmiş. Burs alanlar arasında AKP’li milletvekilleri Fatma Betül Sayan Kaya ve Ravza Kavakçı ile AKP İstanbul Kadın Kolları Başkanı Rabia Kalender İlhan da var.
Verilen paralar astronomik ve bir kısmının nasıl verildiği ise tam bir hukuk faciası.
Örneğin; İBB’nin AKP tarafından yönetildiği dönemde AKP İstanbul Kadın Kolları Başkanı Rabia Kalender İlhan’a 2 milyon 233 bin lira burs verilmiş. AKP'nin sitesinde; Kalender'in işe başladığı 2007'de, yurt dışında ikamet ettiği bilgisi yer alıyor. AKP İstanbul İl Başkanlığı sitesinde Rabia K. İlhan'ın 2005-2015 yılları arasında 'yurt dışında' olduğunun yazıldığını CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba gündeme taşıdı. “Yurt dışındayken nasıl işe başladı? Şubat 2007 ile Kasım 2008 arası hiç işe gelmeden mi maaş aldı? Bilmiyoruz” dedi.
Ağbaba, mecliste kürsüden Fatma Betül Sayan Kaya ve Ravza Kavakçı ile AKP İstanbul Kadın Kolları Başkanı Rabia Kalender İlhan’ın fotoğraflarının yer aldığı bir fotoğrafı göstererek şöyle diyor: Ekrem İmamoğlu balık yemiş ama haram yememiş, haram yememiş
Ravza Kavakçı kendini savunuyor: “Kimin haram yiyip yemediğini gayet net biliyoruz. Ben çalışıp burs almanın ve bursun neticesinde doktora yapmanın kanun dışı olduğunu bilmiyordum, bunun bir usulsüzlük olduğunu bilmiyordum. Usulsüzlük bunun neresinde onu da bilmiyordum. … Mecburi hizmetimin eksik kalanını da milletvekilliğim bittiği gün tamamlayacağım. Haram yedi diyemezsiniz.”
Ağbaba kürsüden yanıtlıyor: “.. almış olduğu burs, burs değil bir servet. Bakın almış olduğu para 2 milyon 161 bin 291 TL. Kimle yarışmış, hangi puanla almış bunu merak ediyorum. Bu burs tamamen bir siyasetçiye, siyasi partiye yakınlıktan dolayı alınmış. Kamuoyunun vicdanına bırakıyorum.”
Oysa İBB, AKP Milletvekili Ravza Kavakçı Kan’a ödenen 155 bin dolar ve 59 bin liralık burs ödemesi için Kavakçı Kan hakkında Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunmuş…
Merve ve Ravza Kavakçı, 1982’de Amerika’ya Texas’a giden Dr. Yusuf Ziya Kavakçı’nın kızları. Yusuf Ziya Kavakçı Wikipedia’da aranınca karşınıza “Hafız Yusuf Ziya Kavakçı” olarak çıkıyor. “Kuzey Teksas'ta İslami öğrenim kurumlarının kurulmasında çok etkiliydi” deniyor. Sitede Türkçe çeviri seçeneği yapmamışlar. ABD’den ayrıldıktan sonra arkasından “İmam Dr. Yusuf Kavakçı diye bir internet sitesi yapmışlar. Demek ki orada da burada da sözü dinleniyor, baba Kavakçı’nın. Yusuf Ziya, “Fethullah Gülen olsam” diye bir yazı yazmış mı?
Babanın kızları ve torunları eğitimlerini çok iyi yapmışlar, hem orada hem burada. Baba, büyükbaba Amerika’da imam, şeyh olarak saygıyla anılıyor, burada da ilahiyat profesörü. Yeni Akit yazarı, kitapları filan var. Ama gel gelelim kızlarından birisi hem Türk hem Amerikan pasaportunu taşıyarak Malezya’da büyükelçi. Wikipedia böyle diyor. Diğeri de İBB’den paraları almış gitmiş, okul üzerine okul okumuş, sarayın emrine girmiş. Torununu saraya aldırmış. Pardon Mariam’ın yanı sıra Fatma Gülham da Saray’a danışman olmuş.
Ülkenin paraları böylesine harcanırsa, çalışana zam yapılmaz, benzine zam yapılır elektriğe zam yapılır vatandaş da elektrik yerine mum yakar. Gün gelir, kına zamanı da gelir!