1831 yılında İzmir’e uğramış bir seyyah İzmir’de tanık olduğu kutlamalar ve hatta karnaval hakkında şöyle konuşur “karnaval, İzmir”de çeşitli toplumların aynı canlılıkta katıldıkları bir neşe ve eğlence mevsimi olmaktadır. Konserler, balolar ve özel tiyatro gösterileri bu dönemde birbirini izlemekte ve..(bu da) kişilerin bu mevsimin çeşitli eğlence ve törenlerinin dışında kalmalarını adeta olanaksız kılmaktadır” Çok dilli, çok dinli bir şehrin de festivalleri kendisi gibi rengarenk olur.
Bundan çok değil yüz sene evveline kadar Noel’den, yani İsa’nın doğumundan başlayarak, Romanların baharın gelişini kutladıkları gün olan Hidrellez’e kadar bir dizi kutsal gün silsilesiyle Mayıs’a kadar devam eden günler İzmir’de karnaval günleridir. Aslında boyunca bu günler İzmirlilerin birleşmesinden ziyade cemiyetlerin birbirine nispet edip, “düşman çatlatma” merasimi olarak görülür. Fakat özellikle 1900lerin başında Levantenlerin birleştirici bir unsura kavuşmasıyla festivaller birlikte kutlanan şenliklere dönüşürler. Özellikle dönemin yüksek sosyetesinin doluştuğu Casino Europeo, Casino Greco ve Circolo Levantino gibi mekanlarda İzmir’in kalbur üstü kesimi her karnavalı vesile ederek birlikte eğlenir.
Savaşlar alt üst eder her şeyi, ama savaş sonrasında Levantenler alt sınıf olarak gördükleri “palikaryalardan” kurtulmanın mutluluğunu yaşar ve kendi özel günlerinde eğlenmelere devam ederler. Özellikle paskalya hafta sonunda İzmirliler için bir kıyafet balosu gibi geçer günler. Rumlar gibi zeybek kıyafetleri veya Ermeniler gibi palyaço kıyafetleri ile anılarını doldururlar. Ama yeni cumhuriyet de eskisi gibi milliyetçi bir politika güdecek ve bu Levantenler İzmir hasretlerini içlerine atarak İzmir’den uzaklaşmak zorunda kalacaktır.
Geriye kalanlar için festivaller önce 6-7 Eylül günlerinde azalır, sonrasında 12 Eylül gününden sonra yok olur gider. İzmir sokaklarını doldurduğu eğlencelerini kaybeder.
Geçtiğimiz günlerde, İzmir Büyükşehir Belediyesi aniden 3-5 Mayıs günlerini “İzmirliler Günü” olarak nitelendirdi. AKP ve MHP grupları “İzmir’in zaten bir günü var bu gün 9 Eylül” dediler. Oysaki o gün, İzmir için bir kurtuluş olsa da İzmir halkının yarısını kaybettiği, şehrin yarısından fazlasını yangına verdiği, insanların özlemlerinin başladığı, yeni gittikleri şehirlere “yeni Kordon”, “yeni İzmir” gibi isimler verdikleri kötü bir anıdır. İzmirliler deyince sadece akıllarına tek millet, tek devlet, tek din geliyor olması gerek.
İzmir’in, onun hakkında şarkılar söyleyenlerle, onu özleyenlerle, aile öykülerinde onun adını geçirenlerle birlikte kutlayacak bir bahar gününe ihtiyacı var. Bugünü bir plaka rakamı ile tedbir edeceksek bırakın edelim de birlikte eğlenmeyi hatırlayalım. Dünya İzmirliler Gününüz kutlu olsun