İlk kazmanın vurulmasından bu yana 3 sene geçmiştir, Karşıyaka Sahil düzenleme projesi hala tamamlanamadı. Yapım sürecinde sıkça tartışılan projenin bana kalırsa en büyük handikapı, denizin metrelerce doldurulması. Yeşil alanların azaltılıp betona ağırlık verilmesi de cabası… Tamamlandığı kısmıyla, Karşıyaka sahilinin doğallığından uzaklaştığını gördük.
Ne var ki eziyetimiz bitmedi. Zübeyde Hanım Nikah Sarayı ile Karşıyaka İskelesi arasında kalan yaklaşık 1 km. sahil, yılan hikayesine dönen kısım. Denizi doldurmaya doyamadılar, sahil, metrelerce denize uzadı, eskiden yeşil alan olan yerler beton imalatlarla doldu. Aziz Kocaoğlu’nun ‘Yerel seçimlere kadar sahil çalışması bitecek’ dediği projenin en merkezi yeri olan kısmı, neredeyse bir yıldır fotoğrafta görüldüğü gibi…
Etrafı 2 metrelik sac bariyerlerle çevrili, açıldığı zaman ‘sürpriiiz’ diyerek betonu ve doldurulmuş denizi Karşıyakalılar’a sunacaklar!..
‘Betonsever’ olmak merkezi değil yerel iktidarların da ortak özelliği sanki. Denizi doldurmak da işin en kolayı. Yakında iki sahil birleşecek!..Tabii bir de bitmeyen/bitirilemeyen inşaat süreçleri var ki, dayanılır gibi değil. Büyükşehir belediyesi!..Ha gayret, artık müteahhidi dürtükleyin de işi hızlandırsın. Betonu geçtik, bari denize ulaşalım…
Dökün pislikleri, yiyin birbirinizi…
Yıllardır, her fırsatta yazıp, söylediğim şuydu, ‘AKP iktidarının sonunu muhalefet getirmeyecek. İç hesaplaşmaları ve bölünmeleri ile ekonomik tablo AKP’nin sonu olacak’. Gidişat, bu söylemi destekliyor değil mi?
Ekonomi çökerken, eş zamanlı olarak iç çekişmeler ve hesaplaşmalar da su üstüne çıkıyor. Şu bir gerçek, ekonomik krizin sebebi olan bu iktidar, çözümün parçası olamaz. İktidarda kaldıkları sürece, tablo daha kötüye gidecek. AKP içindeki bölünme artacak, aslında ‘hepiniz oradaydınız’ diyeceğimiz nice pislikler ortaya dökülecek.
Dökülsün varsın!..Bu halkın bilmediği, aklın havsalanın alamayacağı öyle şeyler yaşanmıştır ki, ancak kendilerinden olanlar ortaya dökerse öğreneceğiz. Midemiz bulanacak, nalet okuyacağız, birbirlerini yemelerini içimiz burkularak izleyeceğiz.
Savaş başladı!.. Tayyip Erdoğan ile ‘kişisel hesabı’ olan Davutoğlu yavaş yavaş dökülüyor. ‘Dolandırıcılar, mal varlığını açıkla’ lafları ile gündeme gelen Şehir Üniversitesi ilk raund, gerisi gelecektir. Birbirlerinin öyle sırlarını biliyorlar ki, herhalde dudak uçuklatacak türdendir. Ben de çiğdem çitleyerek bu pis hesaplaşmayı izlemeye hazırlanıyorum!..Yiyin birbirinizi, göreyim…