Biliyorsunuz, birkaç gün önce Narlıdere’de makilik alan yandı.

Akdeniz’e özgü, boyları en fazla iki metre kadar olabilen bu makiler; çalı görünümlü fundalıklar, yabani zeytin, kermes meşesi, kadran ardıcı, dağ çileği, keçi boynuzu, laden, böğürtlen, Akdeniz defnesi, Sakız ağacı gibi maki bitki örtüsü çeşitleridir.

Nedense özel ormanlarda hiç yangın çıkmıyor. Kimse de oralarda otel, toplu konut, villalar yapamıyor!

Ya kamunun olan ormanlarda çıkarılan yangınlar sonrası neler oluyor?

Ormanın parçası olan hayvanların ve ağaçların, diğer bitkilerin küllerinden ne beş yıldızlı oteller ne villalar fışkırıyor!

Narlıdere’deki makilik de tam da konutların sınırındaydı. Hani konut yapımı için oldukça uygun bir yerdi. Beton İmparatorluğu bu fırsatı kaçırır mı?

Bilemiyorum, böyle bir yaşam düşmanlığı yapacak kişiler Narlıdere’de yoktur diyorum.

Zaman bize gerçeği açık seçik gösterecektir. Artık ezbere biliyoruz ki, ormanı yakanlar orada yatırım yapanlardır!

Narlıdere’deki makiliği kasten yakanlar varsa elbette burada yatırım yapabilmek için çıkarttırmışlardır bu yangını.

Artık sipariş üzerine, istenilen kadar ve belirlenen sınıra kadar ormanlarımızı yakacak kadar uzmanlaştılar.

Narlıdere ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanları bakalım bu yanan makilik alan imara açılmak istenirse ne tavır takınacaklar?

Hani 12 Eylül’ün Generallerinin bile imara açmadığı Balçova Teleferik sırtlarındaki orman yangın alanını imara açan belediye başkanına  dönmesinler de…

Yoksa sonları onun gibi emlakçılık olur!