Toplum ve kadın, kadının toplumda ki yeri, kadına şiddet, kadının toplumdaki tanımı ve daha birçok başlık ile kadın hep gündemde ki yerini tutmaya devam ediyor…
Geçtiğimiz günlerde 25 Kasım Kadına şiddetle mücadele günüydü ve sonra 5 Aralık kadın hakları günüydü. Yine birçok mecrada çıktık konuştuk biz kadınlar, eylemler yürüyüşler yaptık. Amacımız sesimizi duyurmaktı her yıl olduğu gibi, bu şiddeti yok etmek haklarımızı bilmek ve bildirmekti…
Şimdi yine kaldığımız yerden devam ediyoruz…
Bu hafta kadın kimdir? Sorusuna sizlerle beraber cevap aramak için yazıyorum yazımı?
Geçen hafta yaptığım televizyon programımda Sosyolog ve Aile Danışmanı Şeyime Gül Gözen ile tamda bunu konuştuk kadının tanımı nedir? Kadın kimdir?
Uzmanımız çok güzel bir cümle ile başladı söze “kadın hayat verendir ilk başta bunu kadının bilmesi ve hatırlaması gerekir” dedi…
Kadın kendi değerinin farkında mı? Bu değere bizler sahip çıkabiliyor muyuz?
Kadın kadını anlıyor mu ve destek oluyor mu? Yoksa köstek mi oluyor?
Kadın kadının yurdudur sözü günümüzde kadın kadının kurduna dönüşmüş durumda ne acı değil mi?
Hemcinsim beni korumak yerine yermeyi tercih ediyor. Yetiştirilirken yanlış kodların kurbanı oluyoruz. Kadın kadına rakip gösteriliyor. Dikkat et işini elinden alır deniyor aman dikkat et eşini elinden alır deniyor ve daha birçok örnek…
Peki, neden böyle yetiştiriliyoruz? Bir başka kadın kadının ancak kız kardeşi olabilir. Rakibi ya da düşmanı değil…
Kıskanmak öğretiliyor bize, kıyas öğretiliyor kadın kadına düşman diye öğretiliyor.
Biz birbirimize sahip çıkmazsak ne olur halimiz? Bunu da düşünmek gerekli…
Kadının toplumda ki kimlikleri de diğer bir konu; kadının toplumda birden çok kimliği var bu da kadını çok fazla yoruyor. Bu kimlikler neler?
Kadın anne, eş, evlat, kız kardeş bir de iş hayatında kadın var orada da bir kimliği var…
Tüm kimlikleri ile kadın sürekli var olmak zorunda ve bu var oluşta sürekli fedakarlık yapmak zorunda kalıyor…
Eş olarak fedakar, evlat olarak fedakar, kız kardeş abla olarak fedakar.
Meslek seçimlerinde bile kadın mesleği denilen meslekler var, mesela öğretmen bir kadın mesleği olarak görülüyor saati belli tatili çok daha çok evinde olabileceği evinin işini de rahat yaparsın çocuklarına da bakarsın eşinle de ilgilenirsin bu meslek tam bir kadına göre deniyor ve öyle düşünülmekte yıllardır…
Öncelikle öğretmenlik çok kutsal bir meslek ve bu mesleği yapabilmek için çok sevmek gerekir bunu da ailemde birçok eğitimci olduğu ve kendimde eğitimci olduğum için belirtmek istedim.
Ya da kadın bir şoför gördüğümüzde şaşkınlık ile bakarız niye bize farklı gelir? Mesleklerin cinsiyetimi vardır?
Yine konunun başına dönecek olursak kadının tanımını yaparken hayat veren kadın kendi değerinin farkında mı sözünü yine hatırlatmak isterim ve kadının kadına sahip çıkmasının ne kadar değerli olduğunun altını çizmek isterim…
Değerli kadınlar biz birimize sahip çıkalım ne rakip nede düşmanız iki kadına yakışan ancak kız kardeş olmaktır…
Güzel günlerde hep birlikte…