Erdoğan bir yandan ittifakı genişletip kendisine yeni koalisyon ortakları aramaya çalışırken diğer taraftan ‘reform paketleri’ adı altında uzun süredir kavgalı olduğu Batı’ya göz kırpmaya çalışıyor.
Bu girişimlerin seçim için bir faydası olur mu? Bence zor, anketlere göre ortağı ile birlikte yüzde 33’lere düşen oy oranını (bu bile nasıl oluyor anlamıyorum) yükseltmesi artık çok zor. Kaos, kargaşa, savaş vs. gibi provokatif çabalar karşılık bulmuyor. Çünkü içeride sıkıntı büyük, yoksulluk açlık sınırına vardı, işsizlik had safhada. Bırakın yeni istihdam alanları yaratmayı, var olanlar birer birer kapanıyor.
Bu koşullarda seçim yapmanın kesin kayıp olduğunu biliyor, görüyorlar. Mhp eriyor, oyları ortaklığı kurtarmaya yetmediği için Erdoğan, Saadet Partisi’ne kanca attı ama Karamollaoğlu’na değil, ‘parti abilerine’ atıldı kanca. Belki de ‘zayıf halkalar’ bunlardı, kim bilir? “Çıkardım” dediği Milli Görüş gömleğini tekrar giymeye mi karar verdi Erdoğan?
Elbette değil, SP’yi yanına çekemezse bile amaç içini karıştırıp bölmek olabilir pek ala! Nitekim an itibariyle başardı sayılır.
Karamollaoğlu, ‘Başkanlık sistemi değişmeli’ şartını sürüyor Erdoğan kabul edecek mi? Zaten cevap hemen Bahçeli’den geldi, ‘Başkanlık sisteminden vazgeçmeyiz’ diye. Bahçeli halinden memnun, Akp’ye istediğini yaptırıyor, Erdoğan’ı sarıp sarmalamış, hareket edemez durumu getirmiş vaziyette. Niye bunu değiştirecek hamlelere yeşil ışık yaksın ki? Saadet Partisi de eğer ittifaka girerse, Akp içinde eriyip gideceğini biliyor olmalı. ‘Kanca at, beceremezsen karıştır’ oyunu şimdilik tedavülde!
Yargı reformu komedyası!
Akp kurullarında hazırlanan ve Meclis’e gönderilen reform paketine gelince; tekrar yanaşmaya çalıştıkları Batı’yı tatmin edecek mi? Başta yargı reformu. AİHM kararlarını uygulamayan bir iktidar ne yaparsa yapsın Avrupa yakınlaşmaz, sadece kullanır. Ege kıta sahanlığı konusunda olduğu gibi istediğini yaptırır…
Bakalım yargının içler acısı haline!
Siyaset; hukuktan, yargıdan elini çekmedikçe, yandaş yargı mensupları atayıp kendi arka bahçesi haline getirmekten vazgeçmedikçe; reform filan hikaye! Üç günlük Yargıtay üyesi hop Anayasa Mahkemesine transfer olursa, gazeteciler için küçük harfle yazdın diye iddianame hazırlanabiliyorsa, yazarken on kere düşünüp, konuşurken on boğum oluyorsan hangi reformdan söz edeceğiz? İktidar yargıyı, muhalefeti hizaya sokmak için adeta sopa gibi kullanıyorsa, neyin reformu olacak bu?
Bir kandırmaca, bir oyalama, bir oyundur gidiyor! Neymiş seçim için reform yapılacakmış, seçmen kandırılacakmış, geçiniz! Seçimin an itibariyle kayıp olduğunun farkındalar. Gerginlik, kutuplaştırma, saldırılar, sözde reform oyalamaları ile oylarını artırmaları mümkün değil.
Halkın gündemi bambaşka ve bu yokluk, yoksulluk, işsizlik sonlarını getirecek.