Göçmen olayı dünyada görülen bir nüfus hareketi. Daha iyi bir yaşam için olduğu kadar, ülkesinde yaşama şansının zayıf olduğuna inananlar da ülkesini terk ediyor. Göç olayını zorla başlatarak bölgesel dengeleri değiştirmek isteyenler de var. Örneğin; Ortadoğu… Arap Baharı adı altında, ülkelerde yönetimleri değiştirip, demokrasiyi getirmek vaadi ile milyonlarca insanın ölümüne neden olunan bir projeden söz ediyorum. Ayrıca, daha önce yaratılan El Kaide türünden bir yapay örgütü, daha da zalim bir şekliyle IŞID olarak ortaya çıkaran bir yapı.
Amerika, Orta Doğu’da askeri üssü olmayan üç ülkenin tam ortasına, İran, Irak, Suriye üçlüsünün tam ortasına, Irak’a çöktü. Gitti petrolünün üzerine oturdu. IŞİD’i Suriye’ye yolladı, gitti orada da petrolün üzerine oturdu. IŞİD’çileri kontrol etmek, gerekirse tedavi etmek görevini Türkiye’ye verdi. IŞİD’i ilk kuranlar arasında Batılı psikopat Hristiyanlar vardı ama eylemleri İslam dini adına idi ve Türkiye’deki birçok insanın sempatisini de kazandı. Batı, birçok psikopatını Orta Doğu’ya yollarken, Suriye’de rejim değişikliğini gerçekleştiremedi ama orada müthiş bir yıkım yaptı.
Türk kültürünün egemen olduğu Halep başta olmak üzere birçok kenti harabeye çevirdi, toplumsal liderleri, aydın kişileri IŞİD’e öldürttü. Nüfusu evinden, yurdundan etti, Türkiye’ye sürdü. Sınırı geçenlerin içine kendi adamlarını da yerleştirdi ve on yıl içinde beş milyondan fazla kişiyi ülkemizin her yerine yaydı.
Avrupa Birliği de sana para veririm, bu kişileri ülkende tut dedi. Para sözü olunca, tabii ki dedik ve Suriyelileri sinemize kabul ettik. Ardından Taliban’ın Afganistan’da hükümeti devralmasından sonra da, Afganlıları sinemize aldık.
Basında ve sosyal medyada paylaşılan haber, fotoğraf ve videolara göre “düzensiz göçmenler” sanki askeri birlik gibi düzenli ve sistemli olarak sınırımızdan geçiyorlar ve Türkiye’nin her yerine dağılıyorlar. Bir örnek vereyim, aracımın lastik tamiri için Urla’da sanayideki lastikçiye sabahın erken saatinde götürdüm. Bir minibüs geldi, bir sürü insan indi. Gruplaşmaya başladılar. Ben de yanlarına seğirttim. Koyu renk giysiler, erkekler birer militan gibi, bir-iki kadın vardı, çarşaflı. Migros’a girer gibi yaptım, döndüm baktım, beşer- altışar gruplar halinde Sanayi Mahallesi'nde kayboldular. Bu rastlantı olarak benim gördüğüm bir olay, kim bilir kaç sefer bu düzensiz göçmenleri düzenli olarak dağıttılar Urla’da. Belediye meydanı önünde yürürken Arapça konuşan insanları görür olduk, oysa Urla çoğunlukla Türkmen ve Özbeklerin çalıştığı bir ilçe.
Göç küresel bir sorun ama biz bunun başındayız diyen iktidar, sonrasında nasıl bir demografik değişim yapacağının sinyalini veriyor. Bir yandan vatandaş yaparak oy devşirecek, öte yandan onlar için Avrupa Birliği’nden para alacak. Ancak, imza attığı Avrupa Birliği anlaşmasında bir madde var ki, boynumuza ip geçirmiş durumdalar.
Yapılan anketlere göre, Suriyeliler Türkiye’ye alıştı, ülkelerine dönmek istemiyorlar. 2017 yılında Suriyelilerin yüzde 16.7’si geri dönmemeyi düşünürken, bu oran 2020’de yüzde 77.8’e yükseldi. Suriye’de savaş biter ve bizim istediğimiz bir yönetim oluşursa dönerim diyenlerin oranı 2017’de yüzde 59,6 iken 2020’de yüzde 16 düzeyinde. Kısacası Suriyeliler kendi ülkelerine dönmek istemiyorlar.
Avrupa Birliği’ne gitmeye de çabalıyorlar ama nafile. Zira, AB ile imzalanan ve 1 Haziran 2016 tarihinde yürürlüğe giren Geri Kabul Anlaşmasına göre, “Türkiye üzerinden geçerek AB ülkelerine giden düzensiz göçmenler, ülkemizden AB üyesi ülkeye geçtiğinin AB ile yapılan anlaşmada belirlenen yöntemlerle belgelenmesi durumunda, Türkiye’ye iade edilecekler.”
Açıklanan rakamlara gelince hiç de inandırıcı değil. Kovid-19 hastalığından ölenlerle ilgili yayınlanan rakamlar aklımıza geliyor. İstanbul Valisi diyor ki, “İstanbul’da 1 milyon 305 bin 307 yabancı yasal olarak ikamet ediyor” Resmi olmayan rakamlar sizce ne olabilir?
Suriyelileri yollayacağız derken, İdlib’de briket konutlar yapmak, İzmir dâhil olmak üzere birçok ilimizde göçmenleri eğitme merkezleri kurmak kimin aklına göre yapılıyor?
Söylenenler boş, planlar gelecek seçimler için özellikli seçilen bölgelerde seçmen rolü oynayacak kişileri hazırlamak…