Bu haftaki yazımı sizlere Yunanistan Samos adasından yazıyorum…
Eşimle birlikte biraz dinlenmek biraz stres atmak için bir tatile çıkalım dedik…
Türkiye de birçok otel, pansiyon, motel gibi araştırmalar yaptıktan sonra bir de baktım ki yurt dışında tatil yapmak ülkemden daha ucuz…
İnanılır gibi değil, Türkiye de üç günlük bir tatil asgari ücretin üç katına denk geliyor…
Aynı tatili şu an Samos adasında yapıyoruz ikinci günün sonu her şey içinde daha bir asgari ücreti bile harcayamadık…
Zaten dönene kadar da yine bir asgari ücrete denk gelmeyecek.
Peki ben kendi ülkemde niye tatil yapamıyorum?
Tatil bir lüks mü? Yoksa ihtiyaç mı?
Bana sorarsanız ihtiyaç, bence herkes yılda en az iki kere tatil yapabilmeli…
Şimdi ülkemizde bu yıl turizmciler sürekli kaygı ve sıkıntılarını dile getiriyor.
Hatta kapanan otellerin sayısı da çok fazla…
Tabi ki konu yine ülke ekonomisine geliyor. İnsanlar bırak tatili geçinemiyor bile o yüzden de tatil lüks oldu. Ben çocukken babam annemle bizi üç ay tatile gönderirdi kendisi de yıllık izninde bir ay diğer aylarda hafta sonları gelirdi.
Çok rahat ve mutlu bir yaz tatili geçirirdik. Hem de memur maaşı ile.
Valla ben şimdi üç ay tatili çocuğuma yaptıramıyorum onu bırak bir ay bile tatil yaptıramıyorum.
Neyse şimdi yurt dışı tatilinin neden daha ucuz olduğuna gelelim.
Çünkü yurtdışında işletmeler sadece maliyet ve uygun hizmet bedeli alıyorlar.
Hepinize de tavsiye ediyorum bakın mutlaka araştırın sizde ne kadar uygun olduğuna inanamayacaksınız.
Bu arada ülkemde tatil yapmayı çok istiyorum ama fiyatların yanına yanaşılacak gibi değil. Şimdi her şey bitti bir tatil yapmak mı kaldı deyip de kızanlar varsa asıl siz okuyun yazımı…
Tatil bir lüks değil herkesin hakkı tatil bir gereklilik, nasıl ekonomi bu hale geldi ve artık insanlar geçinemiyor bile buyurun anlatayım…
Çünkü politik tercihlerimiz bütçemizi belirliyor yani politik tercihler zam gerçeklerini belirliyor. Politik tercihlerin arkasında da bunu oluşturan bir zihniyet var. Uzun lafın kısası bu bir zihniyet meselesi…
Politika için ekonomi için yargı için eğitim için denetim için liyakat için zihniyet meselesi nasıl tezahür ediyor… İşte bizim tercihlerimiz cebimizi, kalbimizi aklımızı böyle etkiliyor.
Umarım anlatabilmişimdir…
Bu arada yaz tatili paranın katili bir MFÖ şarkısı 1992 yılında çıkarmışlar.
Bu yazıyı okurken şarkıyı açıp dinlerseniz beni daha da iyi anlarsınız…
Çok fazla bir şey değişmediği gibi daha da kötüye gitmiş zamanla…
Belki bir gün bu zihniyet değişirse her şeyin değişme ihtimali de var…