Bundan yaklaşık 8 yıl önce soğuk bir Çeşme gecesi...
Çeşme'nin de soğuğu mu olur demeyin. Karaburun tepelerinde kar varsa bir de üzerine Gerence tüm gücüyle esmeye başladıysa insanın nefesi kesilir.
Kuru soğuktan farklıdır kıyıların soğuğu...
O ayaz nemle birleşince bırak insanı hayvanı, evin demirlerini çürütür.
İşte öyle bir gecede çöp atmak için bahçe kapısını açtığımda karşılaştım Ayten'le.
‘A-a sen de kimsin’ dedim, Kibritçi Kız gibi betona büzüşmüş bana bakan o iki şaşı gözün sahibine.
Aslında tam şaşı da değil Ayten. Ama bedenine göre üç beden küçük gelen kulakları gibi gözleri de bir tuhaf onun.
Sonradan öğreneceğimiz gibi huyu suyu da.
***
Soğuk bir gecede, önüne bir kap mama ve su koyduğumuz Ayten, o günden beri hem beni hem tüm mahalleyi canı pahasına korumaya ant içmiş sanki.
Koruma köpeklerinden iyi anlayan emniyet mensubu bir arkadaşım gibi Ayten'in özel bir eğitim aldığına neredeyse tüm mahalle yemin edebiliriz ama ispatlayamayız!
Öyle manyak bir şey çıktı çünkü bu kız.
Nereden geldi, neden bizim mahalleyi seçti bilmiyoruz ama iyi ki geldi.
Bizim sokağın Ayten'i paralel sokağın Benekli'si.
Bilemiyorum başka isimleri de vardır belki.
Özellikle yazın evler dolmaya başladığında daha seyrek görüşüyoruz kendisiyle.
Çünkü bahçe bahçe dolaşıp şımartılıyor hanımefendi.
Bunun karşılığı olarak da koruma görevini daha bir ciddiyetle gerçekleştiriyor.
Küçük çocuklarıyla akşamüstü gezintisine çıkanların yanında kıçını gururla sallaya sallaya mihmandarlık ediyor mesela.
Trafik polisliği desen o da var; sokaktan hızlı geçen motosiklet ve otomobillere büyük ayar oluyor. Sıtma görmemiş sesiyle havlayıp sokağı terk edene kadar yanlarında çıldırmış gibi koşturuyor.
Evden çıktığımızda nefesinin yettiği yere kadar arabanın önünden koşturup dört yol ağızlarında yavaşlıyor ve sağı solu kesiyor, gelen giden var mı, bir tehlike söz konusu mu diye...
Camdan kafasını çıkarıp "Ayten yeterrr gelme bizimle dön artık geriye!!!" diye bağıran bir sürücü görürseniz o benim işte!
***
Yürüyüşe çıktığımda arkamdan gelmesin diye bin bir numara çekmek zorunda kalıyorum çünkü yanımdan ayrılmadan her yere o da gelsin istiyor.
Beni dışarıdaki canavarlardan falan koruyacağını zannediyor.
Canavarlar da diğer sokak köpekleri...
Gelmesin, diğer köpeklerle kavga etmesin diye evden çıkışımı görmelisiniz. Arabaların altına çömeliyorum, sokak köşelerinden dönüyormuş gibi yapıp evlerin bahçelerine gizleniyorum falan...
Yanımda yürümesi büyük sorun çünkü.
Diğer sokak köpeklerine boyuna posuna bakmadan sorgusuz sualsiz dalıyor!
Dayağını yiyip hiçbir şey olmamış gibi yine peşimden koşup takibe devam ediyor.
Bu yüzden çıktığım yürüyüşlerin çoğu bu manyak sayesinde ilk 500 metrede son buluyor.
Geriye dönüyoruz, beni güvenli ortama getirdiği için pek seviniyor.
***
Bu, Ayten'in bize yani sevdiklerine, ona sevgi gösterenlere gösterdiği yüzü.
Bir de karanlık tarafı var ki o çok can sıkıcı.
Kedilerle arası iyi değil... Bu konuda mahalle olarak canımızın yanmışlığı çok var. Ama bunun için de önlem almayı öğrendik.
Kendi imkanlarımızla kısırlaştırma yapıyoruz o ayrı. Bir de etrafta doğum yapmış bir kedi olursa hem anneyi hem yavruları korumaya alıyoruz. Bu dünyayı, yaşam alanlarımızı beraberce nasıl kullanacağımızı böyle böyle öğreniyoruz.
Bir kötü huyu daha var. Bazı insanları sevmiyor. Bu zamana kadar kimseyi ısırmadı ama gerçekten korkutucu bir sesle sanki saldıracakmış gibi saçma sapan hareketler yapıp zaten köpekten korkan birçok insanı çığlık attıracak hale getiriyor.
Bu yüzden de tam sekiz yıldır ısrarla her sene en az iki kez şikayet edilip barınağa gönderilmek isteniyor.
Defalarca tam belediyenin aracına yüklenirken yetişip kurtardım geri zekâlıyı ama işte asla akıllanmıyor.
Ben de çareyi kendisini mümkün olduğu kadar evde tutmakta buldum.
Önceleri sadece bahçeye girmesine izin verdiğim için bile çok mutluydu.
Sonra kıçın kıçın salona girdi, şimdi koltuklarda uyuyor şerefsiz.
Bu arada evdeki kedilerden gayet iyi bir eğitim aldı.
Pençe yiye yiye kedilere saygı duymayı ve kovalamamayı öğrendi.
İşte böyle tam sekiz yıldır karakterlerimizi tanıyıp yaşam alanlarımıza saygı duymayı öğrene öğrene yaşayıp gidiyoruz Ayten'le... Hiçbir güvenlik sistemi hiçbir kilit O'nun gibi koruyamıyor bu mahalleyi...
O'nun Jeanne d'Arc ruhunun üzerinden tüm sokak köpeklerine hürmetlerim ile...