İzmir’in, kurucularının Amazon Kadınları olması ve adını da kraliçeleri Smirna’dan almış olması gerekçesiyle, bir kadın kenti olduğu iddia ediliyor! Bir de rahat kıyafetler ve gezmeleri…
Bu iddiaya ancak acıyla gülümsenebilir!
İzmir’in kaç tane kadın valisi oldu? Kaymakam, belediye başkanı; hele büyükşehir belediye başkanı? Kaç kadın muhtar olabildi? Millet vekilleri, parti yöneticileri, şirket yönetim kurulu başkanlığı veya üyeliği oranları?
Sanayi Odası’nın ve Ticaret Odası’nın kadın başkanları?.. Esnaf Odası ve diğer odaların?..
Üniversitelerinde kaç kadın rektör olabildi? Dekanlar, bölüm başkanları, anabilim dalı başkanları?..
Kaç kadın sendika yönetimlerinde veya başkanlıklarında görev alabildi?
Kamu kurum ve kuruluşlarının kaçında kadınlar amir veya yönetici durumundadır?
Kaç belediye otobüsünde kadın sürücü var? İş makinalarında çalışan kaç kadın sayısı kaç acaba?
Kadın için güvenli kentmiş! O zaman neden saat 22.00 ile 06.00 arasında kadınların istedikleri yerde indirilmeleri uygulaması yapılıyor ki?
Kadın emniyet müdürü, karakol amiri olsa böyle bir uygulamaya gerek kalır mıydı?
Kadınların Endüstri 4.0’ dan nasıl etkilendiklerini görüp te bu konuda onlarla birlikte düşünüp çözümler üretiliyor mu bu kentte? Bu etkiyle en çok kadınlar yönetimlerden uzaklaştırılıyorlar ve işsiz de kalıyorlar.
Daha çok soru var da…
Yani İzmir şovenizmi gibi İzmir’in bir kadın kenti olduğu da uydurulmuş aldatıcı bir efsanedir. Vazgeçin bu aldatmacalardan da kadınların yönetimlerde, karar organlarında, profesyonel üretimlerde egemen olmalarına katkı koyun, ekonomik bağımsızlıklarını sağlamalarına olanaklar sunun. Bunun için de ayrıca eğitimlerle erkek egemenliğini yıkmaya yönelik bilinçlenmeler gerçekleştirin.