Cinnet terimi; bir an için normalin dışı davranışları göstererek akıl dışı ve mantıksız davranışlarda bulunması, delilik hali anlamında kullanılmaktadır.
Geçtiğimiz hafta öyle olaylar yaşandı ki ülkede, bu soruyu çok kere kendime sordum ve bu yazıyı yazmaya karar verdim…
Acaba toplum cinnet mi geçiriyor?
Beni en çok etkileyen 15 yaşında bir kız çocuğunun yine 15 yaşında ki sevgilisi tarafından birçok kere bıçaklanarak öldürülmesi, şu an yazarken bile tüylerimi ürperten bir olay…
2 tane çocuktan bahsediyoruz burada henüz 15 yaşında;
Hayata daha mutlu daha pozitif bakması gereken yaşlarda ne yaşayıp nasıl bu hale gelmişler ve bu facia yaşanmış?
Yine başka bir kan donduran olayda 17 yaşında bir lise öğrencisinin okulunda ki müdür yardımcısı öğretmenini seyir halinde ki aracının içinde başından vurarak öldürmesi;
Yine çocuk denilecek bir yaş, ergenlik döneminde bir çocuk ergen bir cinayet işliyor…
Bunlar sadece bazıları ve bu iki olayda da ortak noktada çocuklar gençler olması.
Üzerine titrediğimiz saçının teline zarar gelmesini asla istemediğimiz çocuklarımızda, sonunda değişen toplum psikolojisi ve yaşanan şiddet olayları ile birlikte cinnet geçirir oldu. Her gün yaşanan cinayet olayları, toplumun farklı kademelerinde meydana gelen şiddet olayları gündemi dolduruyor ve yaşanan olaylar ne yazık ki normalleşmeye başlıyor. Çocuklarımız gençlerimiz içinde bu şiddet olayları normalleşiyor bu çok tehlikeli bir durum.
Bu çok büyük bir tehlike bunun farkında mıyız?
Devlet bunun için nasıl bir önlem alacak? Ya da önlem almayı düşünüyorlar mı?
Toplumun psikolojisi ne halde? Bu duruma gelmeye etkenler neler?
Bu ve bunun gibi birçok soruyu düşünmemek elde değil. İnsanlar da bir yaşam endişesi, gençlerde bir gelecek kaygısı ve en acı olanı suç işleme potansiyeli olan kişilerin hayalleri, yaşam enerjisi, yaşam sevgisi ve idealleri olmayan kişiler olmasıdır. Yani artık çocukların bile hayalleri idealleri yok hayata dair. Toplum da içten bir çürüme durumu söz konusu. Aile kavramının içi tamamen boşaltıldı, uyuşturucu kullanım yaşı yapılan araştırmalara göre artık çocuk yaşlara inmiş durumda.
Okulların güvenilir ortamlar ve çocukların evi olduğu düşüncesi artık yok çünkü okullarda güvenli değil. Çok olumsuz bir tablo çizmeyi asla istemem ama görünen ortada.
Peki ne yapmak gerekir?
Toplum psikolojisi burada çok önemli; insanların psikolojik durumlarının iyileştirilmesi için çalışmalar yapılması gerekli.
Devletin bunun bilincinde olup insanların ruh sağlığının korunması için çalışmalar yapması, sivil toplum kuruluşlarının çocuk, genç ve aileleri de kapsayan eğitici öğretici bazı çalışmaları yapması gerekir. Aslında herkes elini biraz taşın altına koymalı. Hangi meslek grubunda olduğun önemli değil mutlaka katkı sağlayacağın bir şey vardır.
Bunun yanı sıra daha caydırıcı cezalar getirilmeli, mesela bir cinayet davasında iyi halden gelen ceza indirimlerini nedense çok anlayamıyorum. Çünkü ne olursa olsun ölen biri ve öldüren biri var, peki bahsedilen iyi hal nerde?
Güzel günler göreceğiz diyebilmeyi çok istiyorum. En büyük korkum özlenen o güzel günlerin çok geçmişte kalmış olması…