Turizm hassas bir iştir, ekmek fırını gibidir. Her sabah taze mis gibi kokan ekmek üreten fırın, bir gün bile ekmek çıkarmıyorum diyemez. Ayrıca, kötü kalite undan, kelebeklenmiş undan ekmek yapamaz, koli basilli suyla ekmek yapamaz. Turizm de öyledir. Her an ilan ettiği kaliteyi tutturmak, hatta aşmak için çabalamalıdır.
Türkiye’de ilk turizm mastır planı (master plan) Alev Coş- kun’un Turizm ve Tanıtma Bakanı olduğu dönemde yapıldı. (Görev süresi 5 Ocak 1978 - 12 Kasım 1979) Özal’ın büyük teşvik ve destekleriyle gelişen turizm sektörümüz bugün gurur verecek bir büyüklüğe ulaştı.
26 Nisan 2019’da Gm dergide yayınlanan verilere göre; dünya genelinde en çok yıldızlı oteli olan ülkeler listesinde Türkiye 4 bin 944 tesis ile 21i’nci sırada yerini alıyor. 5 yıldızlı otel listesinde ise 705 otel ile 12. sıradayız. Tesis, oda ve yatak sayısında da güçlüyüz. Kültür Bakanlığı’nın açıkladığı verilere göre, Türkiye’de konaklama sektö ründe 2021 yılında tesis, oda ve yatak sayısı şöyle:
-Tesis sayısı toplam 13 bin 959 adet.
-Oda sayısı toplam 955 bin 333 adet.
-Yatak sayısı toplam 2 milyon 058 bin 012 adet
Evet, turizm altyapısında çok güçlüyüz. Ancak altyapı sadece bina, yatak değil. Hizmet sektörü ve kalitesi de önemli; otelde yatak çarşafı, yorgan veya pike, yastık temizliği ve kalitesi, odadaki hijyen temizlik, aydınlatma, ısıtma, soğutma, kahvaltı, yemek kalitesinin yanısıra birçok alanda bilgili, eğitimli, yetenekli elemanın hizmetine ihtiyaç var.
Duşu çalışmayan, muslukları damlatan, yandaki odadan sanki sizin odanızdaki gibi gürültü gelen, kahvaltıda verilen tereyağın erimiş olduğu, domateslerin pörsüdüğü çok işletmeye tanık olduk.
Gönül istiyor ki, bizim katlanabildiğimiz bazı eksik hizmetler yabancı turiste yapılmasın.
Onlara verilen hizmetler çok iyi olsun. Özellikle güneş ülkesi Türkiye’de yetişen sebze ve meyvenin lezzeti ile yapılan yemekler turisti ülkemize çeksin.
Gelişmekte olan “gastronomi turizmine” katkı yapsın.
Gel gelelim, bu yıl Antalya’da beş yıldızlı bir otelde, turistler gıdadan zehirlendi. İngiliz turistlerin bir kısmı hastaneye başvurunca, “salmonella” ve “E. coli (Koli basili)” gibi bakterilerin tespit edildiği Mail on Sunday gazetesinde belirtildi.
Otelde konaklayan çocuklar ve yetişkinler arasında birçok kişi hastaneye kaldırıldı, İngiliz Sağlık Güvenliği Ajansı da zehirlenme vakalarıyla ilgili ihbarlar üzerine soruşturma başlattı. Soruşturmanın amacı ise, bu hastalıkların kaynağını bulmak. İngiliz turizm acentesi ise gıda zehirlenmesinin otelden kaynaklanmadığını ve bir nörovirüs olduğunu iddia etti.
Burada turizmi ilgilendiren olay, turistlerin açık büfe hizmet veren oteldeki yemeklerin uygun olmayan koşullarda sunulduğunu, artık yemeklerin üzerine taze yemeklerin eklendiğini, tabakların, bardakların, çatal bıçakların ve kaşıkların kirli bir şekilde servis edildiğini ifade etmesi ve yemeklerin yeterince pişmediğini iddia etmesi.
Turizmin lider ülkelerinden Türkiye, otellerde niteliksiz personel çalıştırmamalı, gıda konusunda çok dikkatli olmalı.
Ülkenin her yerinde on binlerce yıllık tarih kültürü bu coğrafyayı değerli kılıyor.
Turizme verilen emek ve desteklere turizm yatırımcısı saygı duymalı.