Toplumsal mücadeleler sabır, kararlılık ve umutlu olmayı gerektirir.
Su gibi olmak gerek; kararlı, sürekli. Mermer başka türlü delinmez.
İnsanlar ve oluşturdukları toplum da umutlu olmak zorundadır. Yoksa nasıl mücadele edilebilir ki?
Umudumuzu neler besliyor?
Ne olursa ve ne kadar olursa olsun, sağlanabilecek kadar toplumsal yakınlık sağlandı.
Kürtler verdikleri kararlı, ısrarlı, tutarlı oylarıyla ülkeye ne kadar bağlı olduklarını bir kez daha kanıtladılar.
Bu politik tutumları Kürtler'e saygı duyulmasını sağladığı gibi güveni de artırdı.
Toplumda önyargılar yıkıldı. Alevi Cumhurbaşkanı adayı olabiliyor ve yüzde 48 oy verilebiliyormuş.
Kötü yönetimin oy oranı gittikçe düşüyor, onlara duyulan güven azalıyor.
Eleştiri ve özeleştiri kültürü olan politik yapılar, kendilerini bu sonuçlara göre düzenleyeceklerdir.
Bu seçim sonuçlarına göre yeni cepheler, politik örgütlenmeler yaşama mutlaka geçecektir.
Halk, kararlılığını ve demokrasi tutkusunu seçimlere katılım oranıyla gösterdi. Bu esasında seçmenin tamamının toplumsal barıştan yana olduğu anlamındadır. Yani sorunlarımız TBMM'de barışçıl yöntemlerle çözülsün dileğinde bulunuldu.
Dilerim, barış ve demokrasi içinde yaşayalım ve sorunlarımızı çözebilelim...