İzmir Devlet Tiyatrosunda sahnelenmeye başlanan harika bir oyunu yazmak istiyorum sizlere bu haftaki yazımda…
Oyunun adı “ Ve Kazanan “ oyunun yazarı Mitch Albom oyunu çeviren Ankara Devlet Tiyatrosunun çok değerli bir sanatçısı oyuncu, yönetmen, çevirmen Buğra Koçtepe.
Oyun ilk olarak Broadway de sahnelendikten sonra Türkiye'deki ilk prömiyerini geçtiğimiz hafta İzmir Devlet Tiyatrosu Konak sahnesinde yaptı ve izleyiciden büyük bir beğeni topladı…
Bu oyun ile ilgili ilk söylemek istediğim alışıla gelmiş oyunların dışında farklı ve yeni bir oyun olarak repertuara kazandırılmış olması…
Yeni bir oyun iyi bir oyun ve müthiş bir çeviri ile değerli isim Buğra Koçtepe’nin hem çevirisi hem de yönetmenliğini yaptığı keyifli bir romantik komedi…
Oyunun konusu ise çok farklı çünkü öte aleme dayanan komik bir dil ile eğlenceli bir şekilde güldürürken de düşündüren ve izleyiciyi soru sormaya yönelten bir eser…
Hollywood'da bir aktör Oscar almadan bir gün önce ölür ve öte alem olarak bilinen yere henüz gitmeden bir ara istasyona gider yani arafta kalır… Ama tüm amacı o Oscar törenine katılmaktır çünkü Oscar ödülünü almayı her şeyden çok ister…
Oyunda ölümden sonraki hayatın bilinen birçok şekilde anlatılması mesela cennetin yedinci katından Shangri – la cennetin krallığına valhalla ya kadar bu terimler ile anlatılmış…
Oyundaki ana konu beni çok etkiledi ve bu yüzden mutlaka herkes izlemeli…
Oyunda hayatta maddeye yani mala mülke paraya ne kadar bağlı olduğumuzu şan şöhret için herkesi ve tüm değerleri görmezden geldiğimizi ve bir gün hiç ölmeyecek gibi yaşadığımızı anlatıyor…
Evet, bu oyun bir romantik komedi ama öyle bir an geldi ki bu gerçekle yüzleştiğimde kedimi ağlarken buldum…
Çok doğru değil mi sanki hiç ölmeyecekmiş gibi yaşamıyor muyuz?
Dünya sanki sadece bizim etrafımızda dönüyormuş gibi, anlayışsız ve empati yapmadan bencilce harcamıyor muyuz hayatı?
Düşünmüyoruz bile sadece kendimize istiyoruz tüm güzel olan her şeyi…
İnsanları kırmaktan üstte çıkmaktan ya da birilerini ezmekten asla çekinmez hale geldi insanlar.
Bu neyin hırsı? Hayat bittiğinde neyin önemi var ki? Şan şöhret ya da ödüllerini yanında götüremiyorsun işte! Tam da böyle…
Bu oyun beni gerçekten çok etkiledi bu arada harika bir oyuncu kadrosu var karşımızda İzmir Devlet Tiyatrosunun çok değerli sanatçıları Mustafa Şen, Murat Çidamlı, Mustafa Çolak gibi değerli ve tecrübeli isimlerinde olduğu harika bir kadro…
Tüm İzmirli tiyatro severlerin mutlaka gidip izlemesi gereken harika bir oyun, hem unuttuğumuz bazı değerleri hatırlamak hem de hayatın gerçek değerinin ne olduğunu anlamak için harika bir eser…
İnsanları çıkarsızca sevebilmek empati yapabilmek, çıkar ve menfaatler uğruna birilerini kırıp incitmeden de yaşayabilmek çok zor olmasa gerek…
Güzel günlerde görüşmek üzere…
