Salgınla mücadele devam ediyor. Halk, alınan önlemlere uyma konusunda azami özeni gösteriyor. Salgınla mücadele ve ortaya çıkan sorunların çözümü için herkes gayret gösteriyor ancak bu mücadelede iki grup öne çıktı. Bunlardan ilki; büyük bir özveri, azim ve insanüstü gayretle işlerini yapan sağlık çalışanları diğeri ise belediyeler ve belediye çalışanları oldu.
Belediyeler tüm birimleriyle seferber olsa da bazı hizmetleri daha çok görünüyor. Bunlardan ilki her zaman yaptığı ancak şimdilerde daha iyi, daha organize ve ayrıntılı şekilde yapmaya çalıştığı temizlik ve çevre sağlığı hizmetleri oldu.
Öne çıkan diğer belediye hizmeti sosyal yardımlar. Giderek artan yoksulluk ve işsizlikle mücadele eden halka bir parça destek vermek, katkı sağlamak için elden gelen her şey yapılıyor. Belediyeler bulundukları şehirde yaşayanların katkı ve desteğiyle ihtiyaç sahiplerine ulaşmaya onların yanında olduğunu göstermeye çalışıyor. Özellikle Cumhuriyet Halk Partili belediyeler halkın günlük ihtiyaçlarını karşılamak için yeni hizmet modelleri üretiyor.
Belediyeler bütün birimleri ve çalışanlarıyla halkın yanında olduğunu gösteriyor. Dayanışmanın güzel örneklerini veriyor. Siyasi iktidarın bütün engellemelerine rağmen halka ulaşmanın yollarını buluyor.
Salgının etkileri azalıp hayat eskisi gibi olmasa da biraz olsun normale döndüğünde ekonomik krizin giderek artan etkisiyle karşı karşıya kalacağız. Salgın öncesinde dibi görmek üzere olan ekonomi salgınla birlikte çok daha kötü hale geldi. Yüksek sayılara ulaşan işsizler ordusu daha da büyüyecek. Esnaf, serbest meslek mensupları, küçük boy işletme sahipleri zor günler yaşayacak. Cirolar ve karlar düşecek. Hepimiz yoksullaşacağız. Ancak ortaya çıkacak bu sonuçlar bizi yılgınlığa veya umutsuzluğa sürüklememeli. Salgınla mücadele ederken gösterdiğimiz dayanışmayı ekonomik krizle mücadele ederken de göstermeliyiz.
Siyasi iktidar içinde bulunduğu yönetememe krizini ekonomik sorunlarla baş etmede de yaşıyor ve yaşayacak. Ekonomik sorunları yok sayan, geniş halk kitlelerinin değil sermaye sınıfının çıkarlarını gözeten anlayış, yaygın hale gelen işsizliği ve diğer ekonomik sorunları çözemeyecektir. Büyükşehirler başta olmak üzere bütün belediyelere ekonomik sorunların çözümünde de rol ve sorumluluklar düşüyor.
Belediyelerin makro ekonomik sorunlara çözüm üretmesi beklenemez ise de kendi alanlarında yapacakları çalışmalarla makro sorunların çözümüne dönük modeller üretebilir, ekonomik krizin sokağa yansıyan etkilerini azaltabilirler. Yeni üretim ve istihdam modelleriyle ülke geneline örnek oluşturabilirler.
Sosyal yardımlar konusunda etkin ve yaratıcı hizmetler geliştiren belediyelerin üretim ve istihdam sorunlarının azaltılması konusunda yeni modeller geliştirme zamanı geldi. Belediyelerin yaptığı başarılı çalışmaları bir adım daha ileriye götürme, daha büyük hedeflere yönelme zamanı geldi.
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin yürüttüğü yerel kalkınmaya dönük “İzmir Modeli” gibi çalışmalar yeni dönemde daha da büyük önem kazanacak. Üreticiyi; ürünün belirlenmesinde, yetiştirilmesinde, pazarlanmasında ve sürdürülebilirliğinde destekleyen, yol gösteren yöntemleri büyütmek gerekli.
Türkiye’nin en büyük beş şehrinden dördünün sosyal demokrat politikalarla yönetiliyor olması yeni dönemde bir şans olarak görülmeli, bu şans üretim ve kalkınma modellerinin geliştirilmesinde kullanılmalı.
Birlikte üretip, birlikte başaracağız.