Kimlik arayışı, insanın kendini tanıma, anlamlandırma ve toplumsal aidiyetini belirleme süreci olarak önemli bir konu. Özellikle modern dünyada, kimlik arayışı sosyal, kültürel ve psikolojik açıdan birçok faktörden etkileniyor…

Peki, ben kimim? Sorusunun akıllara gelmesi ve sorgulama sürecimizde gerçek kimliklerimize ulaşabiliyor muyuz?  Mevcut kimliklerimizden mutlu muyuz?  Biz gerçekten bu muyuz? Bu sorulara birlikte cevap arayalım bu haftaki yazımda…

Yazımın başında kimlik arayışında birçok faktör olduğundan bahsettim şimdi gelin bunları biraz açalım…

Bireysellik ve toplum faktörü; insanlar genellikle ait oldukları kültürel, etnik ya da dini gruplar aracılığıyla kimliklerini inşa ederler. Ancak modern toplumlarda bireysellik ve özgün olma isteği giderek artıyor. Bu durum, bireyin toplumun normları ve beklentileri ile kendi bireysel arzuları arasında bir çatışma yaşamasına neden olabiliyor. Çünkü sürekli onaylanma isteği ile yetişiyoruz. Onay bekliyor ve onay aldığımızda kendimizi mutlu ve başarılı görüyoruz. Özellikle gençler sosyal medya gibi platformlarda sürekli değişen trendler ve normlar karşısında kendilerine ait bir kimlik bulmakta zorlanabiliyor. Ya da aralarına dâhil olmak istiyor ve kendilerine ait olmayan kimlikleri taşıyorlar. Bu trendler ve normlar farkında olmadan bilinçaltına nüfuz edip gençleri etkisi altına alıyor.

Bir başka faktör ise kültürel çeşitlilik; yaşanan küreselleşmeyle birlikte farklı kültürlerle daha sık etkileşim halinde olunması, insanların kimliklerini yeniden gözden geçirmelerine neden oluyor. Farklı kültürlerin, dillerin ve yaşam biçimlerinin bir araya gelmesi, insanların kimliklerini nasıl tanımlayacaklarına dair soruları artırıyor. Farkında olmadan başka kültürlere ve etik değerlere ait yaşam tarzlarını kendi hayatımıza empoze etmeye çalışırken kimlik çatışmaları bolca yaşanmaya başlıyor…

Bir diğer faktörde göç ve aidiyet; çeşitli nedenler ile yaşanan göç kimlik arayışını derinden etkileyen faktörlerden biri. Yeni bir ülke ya da kültüre adapte olmak zorunda olan göçmenler, kendi kökenlerine olan bağlılıkları arasında sıkışıp kalıyor ve hep bir denge bulmaya çalışıyorlar. Bu süreç, bazen kökenlerinden kopma ya da iki kimlik arasında sıkışıp kalma duygusunu yaşamalarına neden oluyor. Zamanla yalnızlık duygusu, yabancılaşma veya ait olamama gibi zorlayıcı duyguları yaşıyorlar…

Diğer çok önemli olan faktör ise cinsiyet ve kimlik; son yıllarda cinsiyet kimliği de kimlik arayışı içinde önemli bir yer tutmaya başladı. Özellikle LGBT+ bireyler, toplumsal cinsiyet rollerine uymayan kimlikleri nedeniyle kendilerini tanımlama sürecinde zorluklar yaşıyorlar çünkü toplum tarafından dışlanıyorlar. Toplumun cinsiyet ve cinselliğe dair oluşan kalıplarını sorgulayan bu bireyler, kimliklerini açıkça ifade etmekte zorluklar yaşıyorlar ve bunun için zorlu bir mücadele veriyorlar…

Son faktör ise yeni gelişmiş olan dijital kimlik; sosyal medya ve dijital platformların yaygınlaşmasıyla dijital kimliklerde fiziksel kimliklerin önüne geçmeye başladı. Online birçok platformda insanlar farklı kişilik ve kimlikler ile görünüyor. Bu  durumda gerçek hayatta ki kimlikleri ile dijital kimlikleri arasında kopukluklar yaşanmaya başlıyor…

Kimlik arayışı, bu gibi çeşitli faktörler nedeniyle sürekli gelişen ve değişen bir süreçtir. Bireyin kendini ve toplumda ki yerini bulma çabası yaşam boyu sürebilir…

Özellikle çocuklarımızı yetiştirirken onlara kendilerini özgürce ifade etmeleri konusunda bir özgüven duygusunu vermenin yanı sıra insan olmanın da bazı gerekliliklerini onlara anlatmalı ve önemini anlamalarını sağlamalıyız. Özgürlük başka birinin özgürlüğünü kısıtladığın an biter.
Toplum içinde yaşamanın olmazsa olmazları vardır ve bunlara tüm herkesin dikkat etmesi gerekir…
Bunlara en güzel örnek bir başkasına saygı duymaktır. Yine bir örnek vicdanlı bir insan olabilmektir.
Aslında insan olabilmek için gerekli olan tüm olguları kendinde geliştirebileceğin bir kimliğin arayışında olmak gerekli…
Nazım Hikmet Ran ‘ ın çok güzel bir şiiri ile yazımı tamamlamak isterim;

Bir bedende vücut bulmuş enerjiyim.
Kanım var benim damarlarımda,
Beynimde nöronlar, mücadele içinde. Kimini topraktan almış bir ten,
Kimini başka bir canlının enerjisini içime
katmışım.
Kimi bir rüyaya inanmış,
Kimi kendine. Bir bütün olmuşum bildiğim dünyada. Ben, biraz sen, biraz diğeriyim.
Bazen av, bazen avcı.
Çoğu zaman eksiğim
Diğer parçamı bulma yolunda. Bilinmeyen bir karanlıkta
Bilinmeyen birisiyim.
Her yer karanlık olduğunda
Yönümü bulamayacak birisiyim. Ben, biliyorum ki ben hiç bir şeyim,
Kendime kanıtladım benliğimi.
Söyle bana,
Sen kimsin?