Üretilen çöpün geri dönüşümü ve imhası küresel bir sorun haline geldi. Başta plastik atıklar olmak üzere kimyasal atıkları geri dönüştürmek gerekiyor. Fakat gelişmiş ülkeler bu geri dönüşümün yaratacağı etkileri kendi ülkelerinde görmek istemiyor ve özellikle tehlikeli veya bertarafı zor atıkları başka ülkelere gönderiyor. Maalesef ülkemiz de gelişmiş ülkelerin çöplerinin gönderildiği yerlerden biri haline geldi.
Greenpeace tarafından hazırlanan rapor Türkiye’nin gelişmiş ülkelerin, başta plastik atıkları olmak üzere, çöplerinin gönderildiği bir ülke haline geldiğini gösteriyor. Rapora göre; İngiltere ve Almanya’dan ithal edilen binlerce ton plastik atık geri dönüştürülmeyip Adana çevresindeki on sahada yol kenarlarına, tarlalara, derelere, nehirlere ve denize döküldü, açık alanlarda yakıldı.
Plastik atıkların ülkemize getirilmesine karşı oluşan tepkiler üzerine 18 Mayıs tarihinde Resmi Gazetede yayınlanan tebliğ “polimer atık” yani plastik atık ithalatını yasakladı. Eğer bu tebliğ geçen yıl yayınlansaydı bir yılda ithal edilen 210 bin ton plastiğin %95’i ülkemize gelmemiş olacaktı. Gecikmiş de olsa önemli ve doğru bir karar alındı.
Plastik atıkların ülkemize getirilmesine yönelik tepkilerin olumlu bir sonuca yol açması çok sevindirici. Ancak dünyada üretilen çöpün ülkemize gönderilmesi sorunu başka yerlerde ve başka atıklar bakımından devam ediyor.
Örneğin Brezilya’nın 2017 yılında kullanımdan kaldırdığı uçak gemisi Nea Sao Paulo, Aliağa ilçesine getirilip sökülmek isteniyor. Büyük miktarda asbest ve ağır metal içeren gemide, üretildiği Fransa tarafından nükleer denemelerde kullanılması nedeniyle, radyoaktif atıkların da olduğu söyleniyor. Böyle bir geminin Aliağa’da sökülmesi çevre için olumsuz sonuçlar doğuracağı için geminin getirilmesine karşı çıkılıyor.
Geleceği söylenen uçak gemisi vesilesiyle Aliağa ilçesinde yapılan gemi söküm işleri yeniden gündeme geldi. Tehlikeli atık içeren gemilerin sökümü sorunu sadece Brezilya’dan geleceği söylenen uçak gemisiyle sınırlı değil. Yapılan veya yapılacak tek tehlikeli söküm de bu gemi değil.
İzmir, Aliağa gemi sökümü konusunda dünya çapında öne çıkan şehirlerden biri haline geldi. Her yıl yüzlerce gemi bu ilçenin kıyılarında sökülüyor. Yapılan gemi söküm işleri önemli çevre ve halk sağlığı sorunlarına yol açıyor. Gemi sökümüyle ortaya çıkan tehlikeli atıklar nedeniyle şehirdeki kanser vakalarında artış görüldüğüne dair çalışmalar söz konusu.
Avrupa Birliği ülkeleri kendi kıyılarında ağır tonajlı gemilerin sökülmesini yasaklarken bu söküm işlerinin çoğu Aliağa’da yapılıyor. Aliağa’da bugüne kadar ondan fazla uçak gemisi, savaş gemileri, curise yolcu gemileri, rafineri gemileri hatta petrol arama platformları söküldü. Oldukça dar bir bölgede çok sayıda gemi, gerekli önlemler alınmadan sökülmekte. Tehlikeli atık bulunan gemilerin özel havuzlara alınarak sökülmesi gerektiği halde bu yapılmıyor. Gemiler kıyıya yanaşmış halde sökülüyor ve tehlikeli atıkların önemli bir kısmı denize ve toprağa karışıyor.
Aliağa’da yapılan gemi sökümünün sağlıklı koşullarda yapılması sağlanmalı, tehlikeli atık içerdiği için başka ülkelerde sökülemeyen gemilerin ülkemize girişi engellenmelidir. Taşına toprağına âşık olduğumuzu söylediğimiz ülkemizin dünyanın çöplüğü olmasına kaşı çıkmak yurtseverliğin gereğidir.